Pilates mi, Yoga mı, Fitness mı?

  • Hepsinin etkisi hem benzer, hem de birbirini detekleyici hem de herşeyin başında oldukça sağlıklı.
  • Peki hangisi daha iyi? Aslında böyle bir soru saçma! Hangisi bana daha uygun, hangisine daha çok ihtiyacım var soruları daha yerinde. En temel özelliklerin üzerinden geçelim o zaman.
  • Fitness daha çok kemik yoğunluğuna hizmet edip yaşlılığımıza güzel bir yatırım yaprarken Pilates ve Yoga da kas gücü ve esnekliğimize güzel bir yatırımdır. Kemik yoğunluğuna iyi geldiğine dair herhangi bir bilimsel çalışma olmasa da 100 yaşını devirip baş üstü durabilen ustalar en güzel cevabı zaten veriyor.
  • Peki Pilates hareketlerinin çoğunun Yoga kökenli olduğu birçok yerde yazarken aralarındaki en temel fark ne acaba?
  • Pilates Yoga ile kıyasen daha büyük kas gruplarını hedef alıp kaslarımıza harika şekil verirken Yogada illaki görsel anlamda harika bir kas şeklimiz oluşmayabilir. Yogada daha derindeki kaslar da hedeftedir, peki bu ne demektir?
  • Yoganın en bilinen özelliği nefestir ve özel bir nefes çalışması değilse burundan nefes alıp verilir. Kontrol edebilidiğimiz nefes alanı burun delikleri ile omurganın uç noktasını sarmalayan yerdir, hayati önem taşıyan organlarımızı, salgılarımızı kapsar.
  • Burum deliklerimizin tam arka hizası omuragmızın atlas kemiğine denk gelir. Özetle burunla nefes alıp verdiğimiz alan omuriliğimizi yani gövdemizle birlikte sinir sistemimizin büyük bir bölümünü kapsar.
  • Zorlamadan alıp verdiğimiz her nefes o bölgeye ait salgı ve organlarımızın daha sağlıklı çalışmasını destekler. Nefesler derinleştikçe sıradan yapılan bir egzersizin ulaşamayacağı hücrelere, kas ve dokulara ulaşılır.
  • İşte özetle Yoganın iyi gelme hali kabaca buradan yola çıkılarak anlaşılır.
  • Fitness ve spor bana kalırsa sağlık için ayrıca yapılmalıdır çünkü yogayı hızlı ve akış ile de yapsanız farklı sinir cisimcikleri etkileniyor.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Ve Çin Tıbbı Kendine Yer Edinir

  • Yin Yoga Çin Tıbbı yerini tabii ki tutmaz fakat akupunktur ve meridyen noktalarını uyararak destekliyor desek yalan olmaz.
  • Çin Tıbbı bizi sadece sağlık konusunda aydınlatmamıştır, bize birlikten güç doğar olgusunu da yansıtmıştır. Neden diye merak ederseniz işte buyrun.
  • Dört ayrı ekolü temsil eden Çin Tıbbı okulları varmış zamanında.
  • 1881 yılında Çin Tıbbı ilk kez Batı Tıbbı ile tanışıyor.
  • 1912 yılında Çin’e Cumhuriyet gelince, Çin Tıbbını tamamen ortadan kaldırmak istiyorlar böylece tüm ekoller bu fikre karşı birleşme kararı alıyor. Halbuki daha büyük bir güç onları yok etmek istemezken birbirleriyle uğraşıyorlarmış.
  • 1931 yılında “Uluslararası Tıp Enstitüsü” kuruluyor, Çin Tıbbı’nı koruyup Batı Tıbbına da bakmak istiyorlar.
  • 1935 yılında iki tarafın da doğruluğu kabul ediliyor.
  • 1956 yılında bununla ilgili ilk okullar kuruluyor daha 1949’larda bile Çin Tıbbı insanları gizli tedavi ediyor.
  • Özetle…Doğruluğuna inandıklarımızın peşini bırakmamamız gerek.
  • .Birlikten güç doğar derken de almamız gereken ders ise gönülden bu birliğin gelmesi şarttır. İnsanları dürtüp zorla birlik sağlanmaz.

“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Ardha Uttanasana Duruşu ve İlk Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • “Ardha”, Sanskrit dilinde yarım veya yarı demektir. “Ut” kelimesi dikkat, temkin ve yeğin anlamını taşır. Fiil olarak “tan” uzatmak anlamına eşdeğerdir.
  • Parantez açıp “yeğin” kelimesi üzerinde kısaca durmak istiyorum. Yin Yoga kitabımda baskı hatası olduğu düşünülüyor ama kimse de merak edip TDK’ya bakmamış. Yoğun kelimesi maddelerde kullanılır, yeğin ise insan bedenindeki yoğun hissiyatta. Ben de bunu değerli profesör Bülent Sankur’dan öğrenmiştim, tekrar teşekkürler!
  • Peki çakraları uyarmak ve enerjiyi yükseltmek için neye dikkat etmek gerekir? İşte sadece birkaç nokta…tabii bunlar ilk etapta sağlık sıkıntısı olmayanlar için genel geçer bilgilerdir…
  • Ayak tabanları yere güçlü basar, parmaklar kedi patisi gibi sıkışmaz. Ayak hizanı bulduktan sonra onu muhafaza ederek diz kapaklarını yukarıya doğru çek. Diz kapakları yukarıya çekilirken üst bacak kasları aktif hale gelir, üst bacak kası ayrıca arka bacak kasını da arkaya doğru iter gibi bir hareketle aktif hale getirilmelidir. Böylece kalça ve bacak kasları daha güçlü duruma gelir ve çalıştığı hissedilince enerji daha yoğun akar çünkü hat boyunca geçen fasya hatları da enerji aktarımında bulunur, duruşa güç katar.
  • Yoga nefesiyle nefes verirken karın istem dışı içe doğru çekilir, göğüs kafesi üç boyutlu esner fakat beldeki omurganın doğal kıvrımı dışında herhangi bir arkaya eğilme olmaz. Bu hiza nefes alış verişleriyle oluşturulur. Çene yeri gösterir, boyun da omurganın doğal kıvrımıyla kalır, baş öne eğilmez, arkaya da atılmaz. Nefes alırken omurga kuyruk sokumundan başın tepesine kadar yukarıya doğru çekilir, nefes verirken de kişi leğen kemiğinden öne doğru eğilmeye başlar. Omurgayı düz bir tahta gibi hayal edip leğen kemiğinin izin verdiği kadar öne eğildikten sonra yarı yolda kal. Omuzlar öne çökmez. Herkesin hizası farklı da olsa omuz eklemi ve kalça eklemi aynı çizgi üzerinde kalır. Bu durumda bacaklar bükük veya düz olabilir aynı şekilde eller yere gelir veya bacakların üzerinde tutulabilir. Diz kapağınıza dokunmayın orası daha hassas.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Kök Çakra (Muladhara)

Çakralar çok merak ediliyor ve çok fazla bilgi var dolayısıyla hepsini buraya sığdırmak mümkün olmasa da kök çakradan başlayıp kısa temel bilgiler paylaşmaya karar verdim.

  • Kök Çakra ilk çakra olması sebebiyle diğer çakraların temelini oluşturur. Mula kök, adhara destek demek. İnsan kök çakrayla toprakla enerji anlamında bağlıdır. Başka hiçbir çakradan bu kadar yoğun toprak enerjisiyle beslenilmez. Bu yüzden temel konularından biri yoğun yaşam enerjisini temsil ediyor olmasıdır ama kesinlikle bununla kısıtlı değildir.
  • Enerji çıkış alanı kabaca omurgamızın alt üç omurundadır, kuyruk sokumu bölgesidir ve Batı Tıbbında bir çok önemli hormon salgısını kapsayan bir alandır.
  • Ne zaman Kök Çakra üzerinde çalışmak gereklidir?
    Hayata karşı güvenimiz azsa
    Kendi bedenimizde rahat hissetmiyorsak
    Hayattan ve gelecekten korkuyorsak
    Karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelemiyorsak
    Sıkça yorgun ve düşük enerjide hissediyorsak
    Az hareket ediyorsak
    Çabuk üşüyor, ellerimiz ve ayaklarımız çoğunlukla soğuksa
    Sindirim sisteminde sorunlar yaşıyorsak
    Bağırsaklarla ilgili sıkıntımız varsa
    Bel ağrıları baş gösteriyorsa
    (Tabii ki sadece bunlarla kısıtlı değildir)
  • Kök Çakrayı gün içinde harekete geçirmek için birçok yol var, bunlardan bazıları ise…
    • Sürekli hareket halinde olmaktır. Bedensel aktivitelerde bulunup sevdiğiniz bir spor dalına yönelin. Aşırı efor sarf ettirecek sporlardan uzak kalmakta da fayda vardır.
    • Ayak masajıyla ısıyı artırıp ayaktaki çakra noktalarını harekete geçirmek kök çakra enerji akışını olumlu etkiler.
    • Temiz hava alın yürüyüşler yapın, yalın ayak yürüyün (bu aralar kalabalıkta ve yalın ayak yürümeyin).
    • Sabahları ayaklarınızdan uyluğunuza kadar soğuk su gezdirin.
    • Doğayla iç içe olmaya çalışın. Meditasyon yapmak için ağaçlık bir yer seçebilirsiniz (yine bu döneme özel kalabalık yerlerden uzak durarak ve tek başınıza).
    • Kırmızı renge evinizdeki eşya ve giyimlerinizde özen gösterin, kullanmaya çalışın.
    • Gün batımını keyifle izleyin.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Sakral Çakra (Svadisthana)

  • Sıra ikinci çakra olan sakral veya cinsel çakra olarak bilinen ve Sanskrit dilinde Svadhisthana olarak anılan çakradır.
  • Yeri nerede derseniz ana çıkış noktası göbek deliğimizin yaklaşık 3-5 cm altında kalır. Burası da yine Batı Tıbbında önemli salgıları kaplayan alanlardandır.
  • İdrar ve üreme organlarının oluşturduğu sistemi denetler. Cinsel organları, karın çevresindeki organları, rahmi, böbrekleri ve mesaneyi enerjiyle beslediği söylenir. Kan dolaşımı, lenf akışı, meni ve idrar da bu çakrayla bağlantılıdır. Bedendeki toksinler idrar yoluyla atılır. Erkek üreme organlarını da düzenlediği söylenir (bunlar tabii bazılarıdır fazlasını duymuşsanız şaşırmayın)
  • Ne zaman sakral çakra üzerinde çalışmakta fayda vardır….?
    Yaşam sevincimiz azsa
    Cinsel sorunlar yaşıyorsak
    Hayatımızın tadını çıkaramıyorsak
    Kendimize katı davranıyorsak
    Disiplin ve performansa fazla anlam yüklüyorsak
    Yaratıcı olmakta zorlanıyorsak
    Sıkça suçluluk hissediyorsak
    (bunlar yine bazı sebeplerdir…)
  • Sakral Çakrayı gün içinde nasıl harekete geçirbiliriz?
    • Su elementiyle temas etmek. Deniz kenarında yürüyüş yapmak, duş almak, yüzmek vb.
    • Yeterince sıvı aldığınızdan emin olun. 2-3 litre su içmek uygundur. Buna bitki çayları ve maden suyu da dahil.
    • Yaratıcılığınızı hareketlendirin, belki resim yapmayı deneyebilirsiniz.
    • Turuncu rengi hayatınıza dahil edin.
    • Dans edin, bu da özellikle Sakral Çakrayı harekete geçirir.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Karın Çakra (Manipura)

  • Geldik 3.çakraya, bu çakrayı anlatmak için karın, göbek veya Solar Pleksus çakra denilebiliyor. Sanskrit dilinden çevirdiğimizde parlayan mücevher anlamını taşır dersek yanlış olmaz.
  • Göbek deliğimizin bir iki parmak üstü enerji kaynağıdır diyebiliriz. Prana denilen nefes veya yaşam enerjisinin çıktığı noktadır. Farklı kültürlerde farklı kelimeler kullanılsa da Qi gibi en nihayetinde hepsi aynı anlama varır.
  • Bu çakranın da birçok konusu olmakla birlikte neyin hayatımızda yeri olmasına ve neyi hayatımızdan çıkarmamıza karar vermemizi sağlar. Kişisel gücümüzün, sezgilerimizin merkezidir. Birçok kültürde karın sezgilerle eşdeğerdir. İngilizcede gut feeling, almancada Bauchgefühl gibi…
  • Ne zaman Karın Çakra üzerinde çalışsak enerjimizi olumlu etkiler?
    Duygularınızı serbestçe ifade etmekte zorlanıyorsak
    Hedef belirleyemiyor veya hedefimize zor ulaşıyorsak
    Eleştiriye gelemiyorsak
    Korkularınımızdan dolayı acı çekiyorsak
    Mide problemlerine yatkınsak
    Yeme bozukluğu sıkıntımız varsa
    Kıskançsak ve agresif tepki vermeye yöneliyorsak (sadece yazılanlarla kısıtlı değil)
  • Bu çakrayı günlük hayatımızda nasıl harekete geçirebiliriz?
    • Bedeninizi sıcak tutun, özellikle kış aylarında üşümemeye özen gösterin.
    • Güneş enerjisinden faydalanın, güneşin altında zarar görmeyecek şekilde vakit geçirin (yüzünüzde tüp gaz patlamışa benzemeyin :)) ve bu ara kalabalıktan kaçının).
    • Sarı rengi hayatınıza dahil edin. Giyim ve eşyalarınızda bu rengi kullanın.
    • Ateş elementini kendinize yakın tutun. Mum, kamp ateşi, şömine vb.
    • Hayranlık duyduğunuz şeylerin neler olduğunu keşfedip hayatınızda onlara yer açın. İçinizdeki ateşin ortaya çıkmasına izin verin.
    • Klasik müzik karın çakrayı harekete geçriri. Bach, Chopin, Schubert vb.
    • Hislerinizi ifade etmeyi öğrenin. Beden dili ile ilgilenin, oyunculuk dersleri bile alabilirsiniz (tabii bunlar sadece birkaç örnek).
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Kalp Çakra (Anahata)

  • Çakralardan geldik kalp çakra olarak bilinen 4.temel enerji noktasına. Sanskrit dilinde Anahta olarak anılır, zarar görmemiş anlamını taşır. İstediğimiz kadar zor şartlar altında yaşıyor olsak da kalbimizdeki öz aşkı, sevgiyi bulduğumuzda bizi güçlendirecektir. Kendimizi sevemezsek başkasına sevgi verememiz, paylaşmamız bile tıkanır.
  • Kalp çakrası anatomik kalp ile aynı hizada olmasına rağmen solda değil göğüs kafesinin tam ortasındadır. Kalp çakrasındaki enerji bütün göğüs kafesini yani kalbi, akciğeri ve kan dolaşımını etkisi altına alır. Cilt, eller, kollar, sırt da kalp çakrasının etkisindedir. Bağışıklık sisteminde büyük rolü olan timus bezi de kalp çakrasıyla ilintilidir.
  • Kalp Çakra üzerinde çalışmamız gereken sadece bazı haller şunlardır…
    İnsanlara güvenmemiz zorsa
    Yalnız ve dışlanmış hissediyorsak
    İnsanlarla sorun yaşıyorsak
    Eş veya sevgiyle anlaşmakta zorlanıyorsak
    Arkadaşlarımızla anlaşmazlık yaşıyorsak
    İçsel huzuru deneyimlemek için başkalarına karşı daha fazla merhamet hissediyorsak
    Arkadaşlarımızla ve tanıdıklarımızla görüştükten sonra yorgun hissediyorsak
    Kendimizi olduğumuz gibi içten kabul etmekte zorlanıyorsak
    Kalp veya tansiyon problemi varsa
    Nefes sorunlarımız varsa
    Cilt rahatsızlıklarınız varsa
  • Kalp çakrayı gün içinde harekete geçirmek bazı yapabileceklerimiz ise şunlardır…
    • Kendinize iyi davranın. İmkanlarınız doğrultusunda istediklerinizi yerine getirin, tat aldığınız her neyse bunu yaşayın.
    • Doğanın güzelliğiyle iç içe yaşayın. Ormanda, tarlada, geniş yeşillik alanlarda yürüyüşler yapın (yine bu ara kalabalıktan uzak olun).
    • Başkalarına sevecen davranarak onlarla ilgilenin, yardımınıza ihtiyacı olan herkesi dinleyin (abartıp dengeyi kaçırıp kendinizi unutmayın).
    • Başka canlılara karşı merhamet besleyerek yaklaşın.
    • Yeşil renkli nesne ve giyim parçalarını kullanın.
    • Kalbinize dokunan enerji dolu müzikleri tercih edin.
    • Başkalarına sarılmaya ve dokunmaya cesaret edin.
    • Dokunma korkunuzla başa çıkmak için çaba sarf edin, masaj yapıp yaptırarak bunun üzerinde çalışmanız mümkün olabilir.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Boğaz Çakra (Vishuddha)

  • Çakralara devam ederken sıra geldi 5.çakra olan boğaz çakra olarak bilinirken Sanskrit dilinde adı Vishuddha olan çakraya.
  • Kelimeleri bilinçli kullanmak, doğru ve dürüst konuşmak ve kendini iyi ifade etmenin sorumluluğu bu çakradan çıkar. Boğaz çakra düşüncelerle de yakından ilintilidir. Düşüncelerimizin büyük bir çoğunluğu kelimelerden ibarettir. Başkalarına ya da kendimize söylediğimiz her şey düşüncelerimizi etkiler ve bundan dolayı hissiyatımızı da etkiler.
  • Ne zaman Boğaz Çakra üzerinde çalışsak iyi olur derseniz işte buyrun bazı noktalar…
    Kendimizi zor ifade ediyorsak
    Duygu ve düşüncelerimizi aktarmak için doğru kelimeleri bulamıyorsak
    Çekingensek ve başkaları varken güvensiz hissediyorsak heyecanlanıyorsak
    Daha sonra pişmanlık duyduğumuz şeyler söylüyorsak
    Dil ve konuşma sorunları yaşıyorsak
    Başkaları hakkında kötü konuşmaya yanaşıyorsak
    Gerçeği söylemekte zorlanıp pembe yalanlar uyduruyorsak
    Tiroitlerimiz hızlı ya da yavaş çalışıyorsa
    Boğazımız sıkça ağrıyorsa
    Boyun ve omuz tutukluğumuz sıkça oluyorsa
  • Boğaz Çakrayı gün içinde harekete geçirmek için yapabileceklerimizden bazıları şunlardır…
    • İletişim konusuyla yakından ilgilenin. Hislerinizi ve düşüncelerinizi kelimelere dökmeye çalışın. Yeni bir dil öğrenin, güzel konuşma kursuna gidebilirsiniz.
    • Günlük tutun, yaşadıklarınızı yazın.
    • Çevrenizdeki mavi renklere odaklanın. Gökyüzünü ve denizi bolca izleyin.
    • Açık mavi tonlarını hayatınıza giyim ve nesne olarak sokmaya başlayın. Havlu, takı gibi eşyalar olabilir.
    • Mantra ve ses çalışmalarıyla sesinizi geliştirin. Enstrüman çalmayı öğrenin, şan dersleri alın.
    • Fikrinizi beyan edecek cesareti gösterin, bunu yaparken dostça olun ve gerçekten sapmayın.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Alın Çakra (Ajna)

  • Bitmeyen çakralardan Sanskrit dilinde Ajna olarak bilinen üçüncü göz çakra ayrıca alın ve 6.çakra olarak da bilinir ve ki kaşın arasındadır.
  • Ajna bilmek ya da algılamak demektir. Bu çakra gerçek benliktir, ilahi varlıktır. Sezgileri kontrol eder. Üçüncü göz çakradaki enerji akışı engelsiz ve dengeliyse müneccimlik ve düşünce okuma özellikleri dikkati çeker, duru görü de olabilirler. Eğer enerji akışında bir engel varsa kişinin tutumunda bozukluk, konsantrasyon bozukluğu, unutkanlık, batıl inanç gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Eğer üçüncü göz çakrada engelsiz akan enerji kötüye kullanılırsa kişi bencil, kendini beğenmiş olabilir.
  • Ne zaman Alın Çakra üzerinde çalışmak gereklidir diye sorarsanız okumaya devam edin, bunlar sadece bazı hallerdir…
    Hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorsak
    Sürekli korkularımızla ve iniş çıkışlarla yaşıyorsak
    Hayal gücümüzü kullanmakta zorlanıyorsak
    İçimizdeki sesi neredeyse hiç duymuyorsak
    Hayattaki amacımızı ve görevimizi anlayamadığımız için hangi yönde gitmemiz gerektiğini kestiremiyorsak
    Çok zor konsantre olup sürekli başka düşüncelerle odağımızı kaybediyorsak
    Kolayca grip olup baş ağrısı çekiyorsak
    Gözlerle ilgili sorunlarımız varsa
    Hayatımıza daha fazla hareketlilik katmak istiyorsak
  • Alın Çakrayı gün içinde harekete geçirmek için yapabileceklerimizden sadece bazıları şunlar…
    • Doğu ve Batı felsefesini okuyun.
    • Buddha, Goethe, Lao Tzu gibi düşünürlerin fikirleri üzerinde düşünün.
    • Rüya günlüğü tutun, her gördüğünüz rüyayı uyanır uyanmaz kağıda dökün. Rüyalarınızın hangi anlama geldiğini düşünün. Rüyalarla ne kadar fazla uğraşırsanız daha çok içselleşeceksiniz.
    • Bir gece meditasyon yapıp karanlığının sessizliğine bırakın kendinizi.
    • Hayal dünyanıza destek verin, masal ve fantastik kurgular okuyun. Benzer metinler yazmaya çalışın çünkü hayal kurmak alın çakrayı harekete geçirir.
    • Koyu mavi tonlarda giysiler alın. Evinizde de bu rengin kullanımını artırın.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Kısa kısa Taç Çakra (Sahasrara)

  • Son çakra olan Taç çakrayı da yazayım herkes rahat etsin 🙂 Sanskrit dilinde Sahasrara olarak bilinir, başımızın tepesindedir ama görsel teması yoktur.
  • Sahasrara bin, bin kez ya da bin çeşit demektir. Bin sayısı burada mükemmelliği, bütünlüğü ve kusursuzluğu temsil ediyor. Enerjinin aşağıdan yukarıya doğru birleşerek çıkması kişinin kendisinin Tanrı’yla bir bütün oluşunun spiritüel yolculuğudur. Bu tırmanış lotus çiçeğinde de sembolize edilir. Lotus çiçeği ilk önce çamurun içinden ortaya çıkar ve sonrasında açar ve aydınlığa çıkar. İnsanın bilinci de bu şekilde ortaya çıkar, karanlıktan aydınlığa yapılan bir yolculuktur.
  • Ne zaman Taç Çakra üzerinde çalışmak gerekir derseniz işte bazı haller şunlardır…
    Depresyona yatkınsak
    Yaşam sevincimiz eksikse
    Yeterince uyumanıza rağmen yorgun ve bitkin hissediyorsak
    Kronik hastalıklarımız varsa
    Bağışıklık sistemimiz çökmüşse
    Ölümden sonra enerjinin sürdüğüne inanmıyorsak
    Gücün ve sessizliğin gizemine sebep bulmaya çalışıyorsak
  • Taç Çakrayı gün içinde harekete geçirmemiz için bazı ipuçları şöyledir…
    • Kendinizi sessizliğin gücüne açın. Gevşeyin ve meditasyon yapın. Duygu ve düşüncelerinizi rahat bırakın. Meditasyon şekilleriniz sizi sessizliğin gücüyle şifalandıracaktır.
    • Dağ yürüyüşlerine katılın. Dağları ve vadileri izleyin ( bu ara uzaktan izleyin veya tek çıkın).
    • Açık lila tonlarını hayatınıza sokun hem giyim hem eşya olarak, çiçek de kullanabilirsiniz.
    • Taç Çakrayı güçlendirmek için Kök çakraya dönüp eksikliklerinize bakıp tamamlama yoluna girebilirsiniz. Bu iki çakra birbirini dengeler ve hayatınızda bunu dengeleyecek birini alabilirsiniz.
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”