Git gide artan bir merakla Yoga popüler olmaya başladı.
Peki nedir bu Yoga, – ya da ne değildir? Veya benim bakış nedir demek belki daha yerinde olur….
Kesinlikle; bağdaş kurup, el parmak uçlarını birleştirip, saatlerce sessizlik içinde ”ommmm” diyerek mutluluk taklidi yapmak değildir! Ama ne yazık ki Yoga denildiğinde birçok insanın aklına gelen ilk görüntü budur. Bir ikinci görüntü ise Recep İvedik’tir!
Yoga denildiğinde çoğumuzda akla ilk gelen düşünceyse,- acaba Yoga din midir?, sorusudur. Yoga kesinlikle bir din değildir! Yoga dini diye bir din ben duymadım! Bu, şaşı bakma şaşı kalırsın durumuna benziyor bana göre bu bakış açısı bir şeyin faydasını bilmeden önyargılarla onu reddetmekten farkı yoktur. Halbuki şaşı bakmak bile göz çevresindeki kasları çalıştırıp o bölgenin daha geç yaşlanmasına vesiledir. Fakat ne yazık ki bu ve benzer düşünce tarzları insanları Yogadan uzak tutabiliyor.
Yoga pek anlatılmaz, Yoga yapılarak deneyimlenir. Faydası kelimelere sığmayacak kadar çoktur bu yüzden kendi hayatımdan bir örnekle anlatmak isterim.
Kısaca toparlarsam…Yirmi yedi yaşından sonra kronik alerjik astım hastası olduğum ortaya çıktı, üç yıl maskeyle dolaştım, göz, burun ve astım spreyi dışında her gün en az 3-4 ilaç alıp yedi yıl boyunca da sıkıştığımda kortizon kullandım. Spora ilk 5 yaşında başladım, 27 yaşına gelince nefes yetmezliğinden spor yapamamaya başladım.
Çok hafif bir Pilates dersini yarıda bırakıp atak geçirerek, sınıfı terk ettikten sonra, nefes alış verişlerimi düzenlemek için Yoga yapmaya karar verdim. Yoganın ne olduğunu pek bilmiyordum ve önyargılarım vardı. Henüz hiç denememiştim ama yapmadan bile sıkıcı buluyordum.
Nefesi öğrenmek benim için en zor olan kısmıydı, amacım da sadece buydu;- nefesi öğrenmek!
Yogada yapılan ve Sanskrit dilinde Asana denilen pozlarda nefesi senkronize etmek bambaşka bir keşifti. Lafı çok da fazla uzatmadan sonuca gelmek istiyorum. Şu an 39 yaşındayım ve son üç yıldır kortizon kullanmıyorum, neredeyse hiç atak geçirmiyorum. Yogaya başlarken amacım ataklarda nefesimi kontrol edebilmekken hiç fark etmeden iyileşmeme çok büyük katkı sağladı.
İşimi gücümü bıraktım, kendimi Yogaya adadım, bana bu kadar iyi gelen bir çalışmayı ve deneyimlerimi paylaşmak istedim. Yaklaşık 8 yıldır ders vermekteyim ve gözlemlediğim şu; Yoga yapmak isteyen insanlar Yoga merkezine ya zihinsel ya da bedensel bir rahatsızlıkla geliyorlar. Bedensel rahatsızlık hakkında konuşmak kişiler için çok rahat, bu fıtık, menüsküs gibi birçok şey olabilir…Oysa zihinsel rahatsızlıklar hakkında konuşmak çoğu zaman kolay olmuyor. Bildiğim tek şey her iki durumda da Yoganın etkisinin yapıcı olmasıdır.
Bana göre Yoga, kendi geleceğimize, bedenimize, ruh ve zihin sağlığımıza yapabileceğimiz en değerli yatırımdır, ayrıca başlamak için hiçbir zaman geç değildir!