Yoganın Yoga Olduğuna Kim Karar Verir

  • Yogayı biz mi yarattık ki neyin Yoga olup olmadığına karar veriyoruz
  • Kelime anlamı birleştirme ve bütünlük olan Yogayı ilk önce ekollere bölüyoruz ki bence saçma sapan bir hal ve felsefesine bile ters
  • Yoga pratiği yapmak matın üzerinde her gün yoga duruşları yapmak mı? Yoksa yapılan duruşların zihin, ruh ve bedenimizin daha sağlıklı olmasına, fizyolojik çalışmasını olumlu etkilemesi ve hayatımızı daha rahat yaşayabilmemize çanak tutması mı? Ki bence kesinlikle ikincisi
  • Yoga öğretisinin en üzücü sonuçlarından biri özgürleşmeyi yanlış anlamak değil mi…acaba kişiliğimizin yansıması doğrultusunda anlıyor olabilir miyiz?
  • Özgürleşmek demek içimizde barındırdığımız çirkinlikleri, öfkemizi, kıskançlığımızı, yapamadıklarımızı haddimize olmadan ve anlamadan kusmak mıdır? Yoga polisi ve karar makamı biz miyiz? Olmasa daha iyi olmaz mı?
  • Yogadan Drishti kelimesi bakışımızı bir noktaya yönlendirmek olarak bilinse de Türkçe kabacası kendi işine bak, önüne bak halini anlatmaya çalışır. Kendi işimize baktığkmızda kendi hayatımızın keyfini çıkartmaya başlar zaten olumsuz söylem denilen enerjiden uzaklaşmaya başlarız
  • Yogadaki doğruyu ve yanlışı belirlemek benim de haddime değil çünkü doğrular ve yanlışlar kişinin beklentisine göre şekillenir ama bir de gerçekler vardır
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Regli ve Yoga

  • Regliyim, Yoga yapabilir miyim?
  • Galiba bana en sık sorulan sorulardan biri, özellikle de baş duruşları için soruluyor
  • Regli bir hastalık değildir, doğal bir süreçtir aynı hamileliğin de hastalık olmadığı gibi
  • Genelde ilk 3 gün yapmayın derler. Ben pek katılmıyorum çünkü genel geçer bir durum kesinlikle değildir
  • Doğal bir süreç olmasının yanı sıra bedenimize ayrı bir iş yükü bindiğinden daha fazla enerjiye ihtiyacımız olur
  • Eğer ağrısız ve sorunsuz geçiyorsa Yoga yapmakta bir sakınca yoktur
  • Ağrı varsa ve zor geçiyorsa bedene saygı gösterip yapmamak gerekir çünkü ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılayamadığı için kişi kendini iyi hissedemez bunun ucu da kişiye özel beslenmeye dayanır
  • Ters duruş yapma akışı olumsuz etikler denilir fakat bu da saçmalıktır. Ters duruşlarda lenf sistemi ters akışa geçer ama lenf sistemi zaten sadece toplardamardan oluşur. Kan dolaşımı da zaten çift yönlü çalışır
  • Enerjiniz yerindeyken baş duruşu yaparsanız sakıncası olmaz. Beden kirli kanı atmakta enerji eksiliğinden dolayı zorluk çekiyorsa enerjiyi baş duruşuna harcayacağınızdan dolayı regli kesilir
  • Ayrıca regli öncesi özellikle canı çikolata çekenler magnezyum alımını arttırmayı deneyebilirler çünkü asıl ihtiyaç duyulan odur ve çikolatada fazla olduğu için yanılıtıcı olabilir
  • Çok yoğun ağrı, migren vb. Şikayetleriniz varsa 3 gün önceden uygulayacağınız diyetle ağrıları sıfıra indirmek mümkündür
  • Bu arada sinirli olma hali de beslenme ile ilgilidir o da düzeltilebilir bir durumdur
 
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Nefes Bilinci

  • Yogada bilinçli yapılan nefes çalışmaları sağlığımıza katkıda bulunur
  • Nefes çalışması yapacak ve yaptırılacak kişinin sağlıklı olup olmadığı daha da önemlidir çünkü özel durumlarda kişiye özel, kişiye uygun çalışmalar uygulamak gerekir
  • Tansiyon hastaları, vertigo şikayeti olanlar, sebebi bilinmeyen baş dönmesi yaşayanlar, belli bir süre içinde iç organı ameliyatı geçirmiş olanlar, astımı olanlar….ve bir çok durumda daha dikkatli olmak gerekir çünkü nefes şakaya veya deneyelim bakalım ne oluyor demeye gelmez
  • Örneğin yüksek tansiyon şikayeti olan insana nefes aldıktan sonra tutturmak asla yapılmaması gereken bir durumdur
  • Düşük tansiyonda da nefes verdikten sonra tutturmak asla yapılmaması gereken bir durumdur
  • Nefes çalışmalarında bazen duyuyoruz insanların baygınlık geçirdiğini veya bayıldığını bu gibi durumları çakraya veya spiritüel enerjilere bağlayan varsa lütfen açıp fizyoloji okusun ve ezber hareket edip kendini ve başkalarını tehlikeye atmasın
  • Bayılınca travmanız açılmaz belli ki oksijen yetersizliğinden vücut fonksiyonları pes etmiştir. Yangında oluşan gazlardan zehirlenip bayılmaktan çok da farksız değildir. Sebebi farklıdır, sonucu benzerdir
  • Solunum sistemimizin büyük bir parçasını oluşturan akciğerlerimiz kanın, kan hücreleri arasındaki gaz değişimini gerçekleştirir, aslında akciğerlerimiz bedenimizin yakıtı gibidir
  • Kan dolaşımında kirli-temiz kan alış verişinde akciğerden yakıt alınmadan beden temiz kanla beslenemez
  • Soluduğumuz havada, yediklerimizde orgamizmamıza giren zehirlerin bedenden en zor çıkan bölümü de akciğerlerdir denir. Sünger gibi içine çektiği için havayı havanın içindekileri de çeker ve atması zor olur
  • Öksürük ise bedenimizin kendi savunmasıdır, zehirler akciğere yerleşmeden atıkmasını sağlar. Öksürürken kullandığımız ana kas ise M.Latisaimus Dorsi’dir
  • Fakat birçok zehir etkisi yaratan maddeler de alkol, anestezi vb. maddeler nefes yoluyla da atılır bu yüzden de bilinçli nefes çalışmak oldukça değerlidir
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”

Değişim ve dönüşüm

  • Enerji değişmez fakat dönüşür
  • Bir şeyleri dönüştürmek adına değişim yolunu izlemek acı vermez asıl acı veren dönüşüme karşı koymaktan gelir, yani direnmekten gelir
  • Direndiklerimiz ise beynimize kazınmış doğru kabul ettiklerimiz yolunda ilerlememizden gelir yani gerçeğe göz yumup olabilecek güzelliklerden kaçmak desek de yalan olmaz
  • Tekrar acı çekme ihtimali üzerine daha ne olacağını bilmeden durduk yere sebepsizce kişinin kendi kendine acı çektirmesidir ve bunun da tek sorumlusu kişinin kendisindir
  • Direnmeye devam eden kişi ise artık suçu kendinde değil başkalarında görmeye başlar çünkü geçmişten deneyimle taşınan acıları bırakınca daha kötü olacağına inanmıştır
  • Tek doğruya inanmak tehlikelidir, takıntılı bir ruh halini oluşturmaya başlatır
  • Zihinde yer etmiş düşüncelerden uzaklaşmak tek yoldur, doğru kabul edilene başka açıdan bakabilmek, alan yaratmak gerekir
  • Zihindeki düşünceye hapsolunca hayatını yaşadığını çevrene kanıtladığının rolünü yapmak ne kadar sağlıklı ve özgür olabilir ki?
“kaynakça belirtilerek paylaşılmasında sakınca yoktur”